Basın – Fütürist ‘Sessizliğin’ Estetik Retoriği

Kategori: Medya | 0

Fütürizm hız, teknoloji, şiddet ve sanayi nesneleri dahil olmak üzere geleceğin çağdaş kavramları ile ilişkili temaları vurgulamıştır. Fütürizm, İtalya’da olgunlaşıp Rusya ve İngiltere’de paralel hareketler oluşturmuştur. Fütürizm’in çeşitli sanatlarda resim, heykel, seramik, tasarım (özellikle endüstriyel ve kentsel tasarım), tiyatro, moda, edebiyat, müzik ve mimarlıkta yansımaları görülür. Fütürizm Manifestosu, mitoslar ve felsefeden arınmışlığın mutlak özgürlüğünde aranan bir inancı önerir. Akımın önde gelen sanatçı üyeleri olarak Marinetti, Umberto Boccioni, Carlo Carra, Gino Severini, Giacomo Balla, Antonio Sant’Elia, Bruno Munari, Natalia Goncharova, Velimir Khlebnikov, İgor Severyanin, David Burliuk, Vladimir Mayakovski sayılabilir. Art Deco, Konstrüktivizm, Sürrealizm, Dada, Presisyonizm, Rayonizm ve Vortisizm gibi diğer sanat akımları Fütürizm’den etkilenmiştir. Fütüristlerden özellikle kültür girişimcisi Marinetti, siyasal ve sanatsal geleneğin aksine kuruluş manifestosunu sanatsal bir öngörü değil ‘Teknik Manifesto’ oluşturmak için çalışmıştır. Teknik Manifesto, dinamizm ilkelerini önerdiği için dinamizmi doğrudan resmin temsil nesnesini olarak taahhüt eder. Fütürizm’in, manifesto kültürünü olgunlaştırması, sanatçıların sanatsal arayışlarına yön verebilme bağlamında etkiler bırakmıştır. Fütüristler için doğanın yerini alan makine estetiği daha kurgusal etkilere sahiptir. Fütürist ressamlar nokta ve çizgiler, ışık ve renk kırılması gibi enerji analizlerini ve dinamizm ifadelerini yöntemlerini benimserler. Fütürizmin önermek istediği estetik anlayış, yeniden tasarlamayı mekanik bir düzen içerisinde duyumsamanın seyirciye yarattığı arınma yöntemi olarak görmesidir.

Gelecekçiler, mekanik olanın ruhunu yansıtmak üzere duygu ve duyumları zamanında aktarmaya çalışarak gelecekteki olayların beklentileri ve iç duygu arasındaki sempatisini bağlamak için duygusal bir atmosfer ve eşzamanlılık yolunu tercih etmişlerdir. Fütüristler bu nedenle izleyicinin içsel benliğini etkinleştirmek için hareketli ve hatta ses üreten yapılar arasındaki ilişkiyle oluşturulan soyut rekonstrüksiyonları, dinamizm teorisinin merkezi olarak görürler. Bu teoriye göre hızlı tempolu makineler imgesi, şehir ve hayatın her yönü rasyonel ve enerjinin merkezi olarak geçmiş mirasın mimarisi yerine sonraki neslin kendi şehrini inşası oluşturmak anlamına gelir. Modern yüzyılda hızın zamansal öneme sahip oluşu, makinanın işlevinden çok ona estetik açıdan yakınlaşma gereksinimi doğurmuştur. Gelecekçiler, Makinaların, zaman, acı, korku ve huzursuzluk gibi duyguları hatırlatmasını, Duchamp, Kafka ve Tinguely gibi sanatçıların estetik yaklaşımlarıyla bu duygulardan arınarak denetlenmesini gerekli görürler.

Bu örneklerden en belirgin olanı, Umberto Boccioni, Carlo Carà ve Gino Severini ile birlikte Fütürist hareketin önemli katılımcısı Giacomo Balla’nın ‘Soyut Hız + Ses’ isimli eseridir. (Görsel-1) Balla için bu girişim, dinamik analitik buluşlar için de önemli olmuştur. Balla, temel çizgileri, soyut ve renk tamamlayıcı kontrastlar kullanılarak hızı temsil eden, kozmik çekimlere dayalı ritimleri görselleştirmiştir. Sanatçı, formların plastik ve enerjik tutarlılığını tehdit etmeden piramidal formlarıyla çözüm önerileri getirmiştir. Geometrik figürlerin iç içe geçişleri, psikoloji ve teknoloji arasındaki araçsız uyumun anlatımıdır.

Fütürizm yaklaşımlarındaki vurgu, modern sinema ve kültür ifadelerinin yansıtma gücü arasında modern yaşamın sürdürülebilirlik değerlerini daha kaliteli olarak kabul edildiğini göstermektedir.

Özellikle ‘sessiz sinema’da sözün ve sesin yokluğu, seyircinin anlayabilmesi için sanatçının tavırların abartılması ve ifadenin aşırı zorlanmasını gerektirmiştir. Ses ve gürültü öğeleri yerine oyuncunun yüzü ve bedeni güldürü öğesidir. Sanatçı, sessiz komedi tarzında, izleyicinin günlük sıkıntılarını unutturmak için perdenin aynasında insanlık komedisi oynama şansı bulmaktadır. Asıl amacı zayıf ve saf olana dikkat çekmek olan sessiz sinemada, oyuncu, seyirciyi kahkahaya boğup rahatlatan bitmez bir eziyetin kahramanı ve kurbanıdır. Sessiz sinemada hikâyenin ikinci planda oluşu, seyircinin sıradan olaylara ve sessizlik ortamına çekilmesi ve durum komikliği entelektüel bir güldürü anlayışı düşünülen yergiye hazırlıktır. Çoğu kez bir drama dönen oldukça abartılmış bir gerçeklik karşısında kahkahalar acımasızlığın yansımalarına dikkat çekmektir. Sessiz sinemanın en önemli figürü, “Konuşmak, Şarlo’nun sonu olacaktır”diyen Charles Chaplin’dir.

Serap Kökten’in ‘Sessizliğin Sesi, Charles Chaplin’ adlı çalışmasında (Görsel-2), Charlie Chaplin’in kendi sosyolojik koşullarının gösteri algısıyla yüzleşen sanatçı olarak Fütürist düşüncenin sessizlik karakterine yabancı değildir. Fütürizmin ses konusundaki güçlü talepleri ‘sessizliğin sesi’nde ironik bir içerik kazanarak fütürizmin alışıldık rejiminin yeni bir imgesi olmuştur. Charles Chaplin, dönemin yönetim biçimlerine ya da politik paradigmalarına hiçbir zaman yakın olamayarak komedi tarzının içinde olmuştur. Bunu yansıttığı en önemli örnek 1936 yapımı ‘Modern Zamanlar’ filmidir. (Görsel-3) Film, makineleşmenin yarattığı ekonomik ve toplumsal koşulları ve artan işsizlik sorununa dikkat çekmektedir. Filmde makinaların temposuna ayak uyduramamasının, sanatçıyı ruhsal çöküntüye uğratmasıyla başlayan süreç, sanatçının öne çıkarttığı temadır. Bu sanatçının 20. yüzyılın başlarında, makinalardan doğan düşleri terk ederek belki kendisi için bile imkânsız olanı modern çağın anlamıyla paylaşmasıdır.
Kurgusal olarak zaman algılarımızda yararsız makinaların sessizliğini tercih eden süreç yeniden yaşanmaktadır. Bu bağlamda, Serap Kökten çalışmasında, Fütürizmin ilan ettiği ve meşrulaştırdığı yeni bir dünyada, Charles Chaplin’nin, yerini korunmuştur. Sanatçı, dünyasal olanın çarkları arasında düş kurmak kaydıyla, makinalar her zaman ölümcül işlevleri yerine getirmiş olsalar bile, sessizlik retoriğinin kabul edilebilir sonuçlarını duyurmaktadır.

Necmi Karkın: İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi

GÖRSELLER

Görsel-1
Giacomo Balla, “soyut hız ve ses”, 54.5 x 76.5 cm, t.ü.y.b, 1914
Görsel-2
Serap Kökten, “Sessizliğin Sesi” , Charlie Chaplin, 130 x 97cm, t.ü.y.b, 2014
Görsel-3
Charles Chaplin, Modern Times, 1936